Bu gece ferman-ı Aşk gecesi…
Aşıkların eşref vaktinde buluşma gecesi ve de tüm yalnızların yalnızlıklarında kayboldukları gece… Huzur’u İlahi’den bir ferman var bu gece…
Açılıp okunmaz mı hiç o yücelerden gelen ferman…
”EY İMAN EDENLER SABIR VE NAMAZ İLE ALLAH’TAN YARDIM DİLEYİN.MUHAKKAKKİ ALLAH SABREDENLERLE BERABERDİR”
Fermanın güzelliğine bir bakın…
O yüceler yücesi Mevla sıkıntıdan nasıl kurtulacağımızı, hatta ne şekilde O’na sığınacağımızı bize öğretiyor…
Sabır… Gerçekten zor bir muamma..
Başta gerçekten acı ama sonu baldan dahi tatlı…O güzel Nebi (s.a.v.) ne güzelde demiş “Sabır ışıktır” diye… Sabredilecek musibet içerisinde insan gerçekten karanlıklar içinde kalıyor fakat sabretmeye karar verdiğinden itibaren, gönül kapısının aralandığını ve içerisine huzmeler halinde ışık sızdığını fark ediyor.. O Baki Hüda’dan gelen fermanın ışığında, göğsünü müthiş bir ferahlık kaplıyor.. Birde o acı sabır içeceğini yudumlarken, gözünden de yaş geliyorsa sevin Ey insan gözyaşı rahmettir! Şimdi seccadeni serip niyaz etme vaktidir… Başla yalvarmaya, anlat derdini, bak yücelerden seni dinleyen var.. Bırak ıslatsın gözyaşların seccadeni, seni senden iyi anlayan Rabbül Alemin var! Sana geldim Rabbim de!!! Bak o zaman RABBİN seninle…
Sabır deyince aklıma büyük imam İmam-ı Azam geldi…
“Bir gün imamı Azam talebeleri ile birlikte ders halkasında ders yapmaktadır… Ders esnasında bir haberci koşarak gelir:
__Ey İmam bu bir felaket yetiş! Haramiler, ticaret için yola çıkarmış olduğun tüm mallarını çaldılar!!!
İmam ı Azam cevaben:
__Elhamdülillah!…
Talebeleri ve haberci hayretler içerisinde kalmışlardı. Zira tüm mal varlığı gitmişti elinden.. O ise ‘‘Elhamdülillah” demekle yetinmişti.. Talebeleri merak etmişlerdi sebebini fakat saygılarından dolayı sebebini bir türlü soramamışlardı… Kaldıkları yerden derse devam ederken, aynı haberci yeniden telaş içerisinde ve de büyük bir sürur ile:
__Ey İmam müjdeler olsun sana ticaret kervanın bulundu!!!
İmam-ı Azam;
__ELHAMDÜLİLLAH!!!
Hayretler içerisinde kalan talebeleri bu sefer hikmetini sormaya karar verirler:
__Efendimiz size kervanınızın çalındığı haberi geldi hamd ettiniz, tekrardan bulunduğu haberi geldi yine hamd ettiniz bunun hikmeti nedir?
İmam ı Azam cevaben:
__Evet tüm mallarımın çalındığı haberi geldi ben şöyle bir kalbimi yokladım o an, baktım ki kalbimde dünya malını yitirdim diye en ufak bir üzüntü yok hamd ettim.
Sonra kervanımın bulunduğu haberi geldi, şöyle bir kalbimi tekrar yokladım dünya malım geri geldi diye bir sevinç var mı baktım yine sevinç yok sonrada buna hamd ettim…”
Aman Yarabbi!!!
Şu teslimiyete bakar mısınız, şu sabra ve hamd edişe… Sabrettiğimiz şey ne kadar yorucu ve meşakkatli olsa da sabrettiğimiz değer miktarınca çözümü Rabbül Aleminden o kadar çabuk gelecektir.. Çünkü problemin çözümünü fermanında zaten vermiş benden sabır ve namaz ile yardım dileyin demiş.. Bizlere düşen musibetler karşısında telaşa düşmeden sabrı ağır ağır yudumlayarak O’ndan yardım dilemek..
Rabbim bizlere de,büyük şahsiyetler gibi teslimiyet… Onlar gibi musibetlere sabredebilmeyi ve o yücelerden gelen güzel fermanın muhatabı olabilmeyi nasip eylesin… (Amin)
Fi-Emanillah
Yazar : rumannur
182 kez okunmusEtiketler: Ferman-ı Aşk
6 Yorum “Ferman-ı Aşk..”
Yorum Yap,Fikrini Paylaş
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmış olmalısınız.
Mayıs 1st, 2010 at 09:14
Sabir…
Oyle ince bir is ki..
ilmek ilmek..
Inci gibi..
Narin..
Incelik isteyen bir sanat adeta..
Sabir, ferman, ask…
Ask sabra, sabir ise aska goturur bizi..
Ben/biz nerdeyi(m)z?
Yuregine saglik.
Mayıs 1st, 2010 at 10:55
Rabbim bizlere de,büyük şahsiyetler gibi teslimiyet… Onlar gibi musibetlere sabredebilmeyi ve o yücelerden gelen güzel fermanın muhatabı olabilmeyi nasip eylesin… (Amin)
Son zamanlarda sabır neyimiş gerçekten anladım.Bir de üstüne bu yazı, gerçekten yüregime işledi.Kaleminize yüreğinize sağlık… Rabbim dualarımızı kabul etsin…
Mayıs 1st, 2010 at 22:16
Sizlerinde güzel yüreklerinize şükranlar…
Mayıs 2nd, 2010 at 01:06
Ben sabrın neresinde duruyorum?! Yada duramıyorum…
Eğer ki sabretmek acı ise acı içinde sabrediyorum…
Ve sabretmek susup beklemekse işte susuyorum…
Yok hayır sabır bu değil!
Sabrettiğimi söylerken dahi sabredemiyorum…
Dilimi vuruyor serzenişler, oysa sabır da öncelikle hamd etmek düşer…
Yüreğine sağlık rumannur kardeşim…
Mayıs 2nd, 2010 at 22:51
Kalpteki fani değerlerin cenazesi kaldırılmış. Bunu anladım. Lakin, bir de kendime baktım ki, ne göreyim. Islaha muhtacım. Bir yudum hidayet, bir zerre sabır dileneyim.
Bu güzel yazı için teşekkürler. Yüreğinize ilham…
Mayıs 4th, 2010 at 23:56
Cenab-ı Hak sabreden kullarıyla haşreylesin bizleri inşaAllah…
Güzel yazınız için Allah (c.c) razı olsun…