Secde Edebiyat Dergisi // 11. Sayı
Yazar: Secde_Gulleri | Kategori: İsmail BİLİR [Secde_Gulleri], Secde DergiSecde Edebiyat Dergisi Bölümüne Hoş Geldiniz.
Secde Edebiyat Dergisi Bölümüne Hoş Geldiniz.
Geleceksin diye sevinçle bekliyorduk daha dün gibi..
Nasılda geçti gelişinle zaman akan su gibi..
Gel de sana olan hasretimiz bitsin istemiştik.
Daha anlayamadan nasıl geldiğini,
Düştü yüreklere özlemin şimdi yeniden.
Geliyorsun iblis zincire vurulacak,
Günahlar bizden uzak,
Biz ise seninle Rabbimize yaklaşacaktık.
Devamını okuyun »
Kentimin sokakları soğuğa teslim olmuş. Issız bir sükût…
Lambaların loş ışığı altında ki kaldırımlar SESSİZ, KİMSESİZ…
Simsiyah bulutların içinde alımlı ve muhteşem görünümlü ay bile yalnız…
Soğuk ve yalnızlık; biribirine yakışan iki kavram…
Hayatımızın somut bi göstergesi midir soğuk ve sıcak…
Güneş boncuk boncuk terletirken şimdi ayaz üşütüyor…
Sıcacık dostlarımızın yokluğunda üşüdüğümüz gibi… Devamını okuyun »
İhtiras…
Kimi zaman insanı yerin dibine sokar, kimi zamanda yüksek merhalelere tanıklık yapar. Hayatını meçhule doğru akan bir nehre bırakıvermiştir insanoğlu. Nice itiyadlarını bırakamazlar. Bilmezler ki her şeyleri bu dünyayla beraber beyhudedir. Tahayyül dolu hayatlarına revnaklık katabilmek için şekilden şekile sokulan bir insanoğludur bu dediğim..
Devamını okuyun »
“Seni seviyorum!..”
Bu iki kelimeyi sevdiği adamdan duyan genç kız, kendini bir anda tozpembe bulutlar üzerinde bulur… Hayat artık o’ndan ve ona ait hayallerden ibarettir. Yerken, içerken, oturup kalkerken hatta rüyalarında dahi o vardır artık. Bazen yemek yemeyi dahi unutturan bir düşünce ekseni…
Devamını okuyun »
Vur yiğidim, davran, eğlenme sakın!
Göster iman aşkını, ‘Akıncıya bakın! ‘
İndirme kılıcı yere, serme dini yere,
Duyur hilali dünyanın en ırak köşesine.
Devamını okuyun »
Gittiğin günden beri,
Geleceksin diye hep bekliyoruz.
Hadi gel artık,
Yokluğunda biz seni hep özlüyoruz.
Kapını çalanlara; ‘Dur! Girilmez! Kilitlidir.’ dedin.
Bir paslı kilitle kapını kilitleyip gittin.
Yazdığın şiirlerle bütün yürekleri tuz buz ettin.
Kendine en güzel dost yalnızlıktır dedin.
Devamını okuyun »
O Küçücük bir kız çocuğuydu…
Sorulmuş olsaydı bu dünyaya gelmek isteyişi, cevabı sözcüklerin ardına gizlenmiş olmadan “Hayır!” der miydi?.. Derdi hiç düşünmeden, tereddüt dahi etmeden. Belki de çocuk kalbiyle bu fırsat eline verilsin isterdi..
Akşam olunca gözyaşlarını gökyüzü yapar, son damlasına kadar ağlardı. Kim bilirdi ki onun gözbebeğinden akıttıkları acılarını?… Devamını okuyun »
“Mutluluklar paylaştıkça artar, acılar ise azalır” derler. Dostane bir sohbetin içinde geçen bu söz üzerine derin düşüncelere dalıyorum. Sahi mutluluklarımız anlattıkça artıyor muydu? Ya acılar? Onlar da anlattıkça azalıyor muydu?
Mutluluklarımı ve acılarımı paylaştığım anlar geldi aklıma ve beraberinde onları paylaştığım dostlarım. Neyi? Kimle? Nasıl paylaşıyordum? Hangi duyguların anlatımı sonunda, kendimi daha huzurlu ve mutlu hissediyordum? Devamını okuyun »
Ne sıcağından memnun kalırız ne de soğuğundan,
Ne verirsen ver en güzeli de olsa biz daha da güzelini isteriz.
Ne kadar bol verirsen ver biz daha da fazlasını isteriz.
Kördür gözlerimiz Senden gelen güzelliği görmez,
Açtır nefsimiz Sen ne kadar çok verirsen ver doymaz.
Devamını okuyun »